7/01/2010
4/29/2010
4/13/2010
4/12/2010
4/05/2010
3/29/2010
3/25/2010
3/22/2010
3/18/2010
3/17/2010
ieeeyt
Yol ortasındaki ağaçlar, iki asfalt arasında. Bir elektrik direği bir ağaç Sanki betondan çıkmış gibi.
Gidiş, dönüş. Asfaltın sıcağı ağaçta. Dala takılmış bir naylon torba. Korna sesleri. Budamışlar, koparmışlar kollarını, yola uzanmasın diye. Yaprağı arabanın camında. Minibüsler, taksiler, otobüsler İnenler binenler. Onlar hep duruyor orda.
Gidiş, dönüş. Asfaltın sıcağı ağaçta. Dala takılmış bir naylon torba. Korna sesleri. Budamışlar, koparmışlar kollarını, yola uzanmasın diye. Yaprağı arabanın camında. Minibüsler, taksiler, otobüsler İnenler binenler. Onlar hep duruyor orda.
çizi
3/15/2010
3/11/2010
drop
Kimisi başka anıları taşımış gelmiş aynalı oymalı, tutamaklarından özel bir gece,
güzel bir gündüz için tutulmuş, kimisi modern, yeni kokan yaşanmaya heyecanlı yatağımızın yanında savunmasız mahrem hallerimizin tanıkları, sessiz, bazen hafif gıcırtılı, eskiyi konuşan gardroplar...
Gardrobumuzun sakinleri vardır bir de. Habitat kurarlar içerde, karanlıkta...
O gecenin kokusuyla asarız bazen onları gardroba, saklamak hapsetmek için yaşadıklarımızı. Bazen de bi’ süre en sevilen olacak bir yabancı gelir aralarına. Fırfırlı dantelli, gizemli bir siyah. Herkes susar önce. Onun da gözleri alışır karanlığa. Sonra aralarına karışır. Tecrübelerini dinler diğerlerinin. Kapak kapandığında yüzlerine, acaba kıskanırlar mı birbirlerini? Yoksa belki yarın diye umutlarını yarına mı sararlar.
Acaba bugün hangisi sensindir, hangisi üstünde bugünkü sen olur. Hafızaları silinmiş elbiseler, gömlekler, kazaklar... Yaşadıkları akmış gitmiş, sevgilinin değil yumuşatıcının kokusu vardır artık üzerlerinde. Unutuyorlar mı acaba gercekten, hatırlama artık onu, o geceyi, o anı, yeniden yeni baştan başla diyoruz her yıkandıktan sonra onlara. Biraz daha, biraz daha yıpranıyorlar, yaşanan bitip yeniye başladıklarında.
çizi
3/10/2010
3/08/2010
2/28/2010
2/26/2010
2/24/2010
2/23/2010
2/22/2010
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)